Dünyamızda insanın olduğu her yerde tüketim mevcuttur. Beslenme, barınma, spor, eğlence vb tüm konularda tüketim ürünleri yaşamımızın vazgeçilmezi durumundadır. Tüketim ürünlerinin tamamına yakını da tüketicilere ambalajlarla sunulmaktadır. Ambalajların olduğu her yerde mutlak ve mutlak atık ortaya çıkar. Ülkemizde de ambalaj atıklarının toplanması konusunda görev ve yetkileri belirlenmiş, yetkili kuruluşlar vardır.
Ambalaj Atıkları Kontrolü Yönetmeliği bulunmaktadır.
Bu yönetmelikte teknik ve idari standartların oluşturulmasına yönelik ilke, politika ve programlarıyla hukuki, idari, teknik esaslar ise şöyle belirlenmiştir.
Çevresel açıdan belirli ölçütlere, temel şart özelliklere sahip ambalajların üretimi, ambalaj atıklarının oluşumunun önlenmesi, önlenememiş ambalaj atıklarının tekrar kullanımı, geri dönüşüm, geri kazanım yoluyla bertaraf edilecek miktarının azaltılması amacı güdülmektedir.
Ambalaj atıklarının çevreye zarar verecek şekilde doğrudan ve/veya dolaylı olarak alıcı ortama verilmesinin önlenmesi düşünülmüştür.Ambalaj atıklarının belirli bir yönetim sistemi içinde, kaynağında ayrı toplanarak ve taşınarak sağlanması şeklindedir.
Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 24 Ağustos 2011 tarihli ve 28035 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.
Tüketici haklarıyla çevrenin korunması sorumluluğu kavramlarını birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.
Piyasaya ambalajlı ürün süren firmalar ile ambalaj atıklarının geri kazanımı konulu sözleşmeler yaparlar.Ambalaj atıklarının toplatılması yerel yönetimler için lisanslı toplama, ayırma firmaları ile işbirliği yapmaktadırlar. Ambalaj atıkları geri kazanımıyla ilgili eğitim faaliyetlerinde bulunulması gerekmektedir.Tüketici ve çevre ile ilgili sorumluluk faaliyetleri yürütmekte konumuzun önemli bir tarafıdır.
Ana başlık olarak geri dönüştürülebilen atıklara örnekler ise şöyledir;
Metal, plastik şeyler, cam şişeler, süt, meyve suyu kutuları, Kâğıt, karton, gazeteler
Elbetteki tüm bu örneklerin gittiǧi yer aynı deǧildir. Çöpler, büyük çöplük alanlarında toplanırken, ambalaj atıkları ve kâǧıtlar, geri dönüştürülmek üzere geri dönüşüm tesislerine gönderilir.
Örnek olarak 1000 kg kâǧıt ve karton atıǧın geri dönüşümü ile 17 aǧacın kesilmesi önlenmektedir. Yani 17 aǧacın yaşamaya devam etmesi için, atık kutusuna atılan kâǧıt ve kartonlar, yeni kâǧıt ve karton üretimi için ham maddeye dönüşmektedir.
Atıklar bundan ibaret deǧildir. Sanayi üretimi ile ortaya çıkan hurdalar, kullanılmayan makineler endüstriyel atık grubuna girmektedir. Atık boya, yaǧ ve piller tehlikeli atık olarak sınıflandırılmaktadır.. Doǧaya zarar veren bu atıkları tehlikesiz hâle getirmek gerekmektedir.. Hastaneler ve saǧlık merkezlerinden çıkan tıbbi malzeme, kullanılmış ilaçlar, ameliyat sırasında oluşan atıklar da tıbbi atıklar olarak adlandırılmaktadır. Tıbbi atıklar da tehlikelidir ve özel yöntemlerle ortadan kaldırılmalalıdırlar.
Ambalaj atıklarını veya geri dönüştürülebilen atıkları, kaynaǧında, örneğin evimizde veya okulunuzda iş yerimizde ayrı biriktirmeniz oldukça önemlidir. Ambalaj atıkları çöplüǧe gönderildiǧinde çöplerle karışır ve dönüşümü zorlaşır. Çöpe karışan ambalaj atıklarını ayıklamak, hem zaman isteyen, hem de ekstradan masraf gerektiren bir işlem halini alır. Her şeyden önce çöplüǧe giden ambalaj atıklarının yıkanmaları gerekmektedir. Oysa ambalaj atıkları, kaynaǧında ayrıştırılabilir ise, daha kolay yeniden işleme alınabilir ve temiz kalırlar. Dolayısıyla hem zaman kaybının önüne geçilir hem de su sarfiyatı önlenir. Gezegenimiz için suyun yaşamsal önemi ve sonsuz bir kaynak olmadıǧını ve günün birinde kaynakların da kuruyabileceǧini göz ardı etmemeliyiz.
Kullanılamaz hâle gelen ve çevre saǧlıǧına zarar vermeden kaldırılması gereken atıkların hepsine çöp denilebilir.Çöpe atılan şey, işlevini tamamen yitirmeli ve başkaca bir işe yaramamalıdır.. Çöpe atılan şey, eğer tekrar kullanılabiliyor ve geri dönüştürülebilip ya da geri kazanılabilirse çöp deǧildir. Kokan ve ekşiyen bir yemek çöptür veya tamiri imkansız ayakkabı, hayvan dışkıları da çöptür.Çöp tenekelerinde işe yarayan çok şeye rastlamak mümkündür. Saǧlam olan ancak ayaǧa küçük gelen ayakkabı veya kullanmadıǧımız çalışma masamızı, çöpe atmak yerine ihtiyacı olan kişilere verirsek hem başkasına yararımız olur, hem de gittikçe büyüyen çöplerin yaşam alanımızı eksiltmesinin önüne geçeriz. Veya yemek yaparken mutfaǧımızdan çıkan sebze, meyve, yumurta kabuğu, çayın posası ve benzeri gibi atıkları çöpe atmadan evimizin, okulumuzun bahçesinde veya balkonumuzda oluşturacaǧımız bir alan komposta dönüştürülebilir. Kompost, pişirilmemiş bitkisel atıkları toprakla karıştırarak hazırlayabilen besin deǧeri yüksek bir topraktan sayılır.
Atıkları bulunduğu yerde ayrıştırmak konusunda bize yeni bir görev düşmektedir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, çevre kirliliğinin azalması i ve geri dönüşümü arttırmak amacıyla evlerdeki ambalaj atıklarını ve çöpler için ‘‘ikili toplama sistemini’’ yaşama geçirmektedir. ‘‘Sarı’’ torbayla organik atıklar, çöp depolama alanlarına götürülmeine ve ‘‘Mavi’’ torbayla toplanan karton, cam, kâğıt, plastik ve kompozit atıklar da geri dönüşüme gönderilecektir. Şimdilik bu uygulama, İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerden başlanarak, nüfusu daha az olan şehirlere doğru Türkiye genelinde yaygınlaştırılması planlanmaktadır. Bundan böyle atıklarımızı mavi torbaya, çöplerimizi sarı torbaya koyacağız. Bu bilgiyi ve uygulamayı ne kadar hızlıca hayata geçirebilirsek çevremiz için o derece faydalı bir sonuca hızla ulaşırız.
Cam ambalajları üretirken, atık cam şişe ve kavanozlar kullanılmasının arttırılmasında ise Diǧer çeşitler olan (bardak, süs eşyası ve biblo gibi) içerdikleri hammadde farklı olduǧundan dolayı geri dönüşüm işlemine giremezler
Kullanılan her üç cam ambalajdan en az bir tanesi, geri kazanılan camlardan yapılmaktadır.
Camın yeniden kullanımı Camı, temizlemek haricinde başkaca hiç bir işleme uǧratmadan ömrü dolana dek defalarca kullanabiliriz. Mesela boşalan bir kavanozu veya bir konserve kutusu, dışını yapışkanlı kâǧıtla kaplayıp kalem kutusu olarakta deǧerlendirebiliriz. Böylece hem kalem kutusu satın almadan bütçemize hem de tüketimin azalmasına katkıda bulunuruz Tüketimi azaltmak ise, daha az enerji, petrol, su ve kaynağı harcamak olduğunu unutmamalıyız.
Camın Geri Dönüşümünde Cam ambalajlar, kalitesi bozulmadan yüzde yüz geri dönüşebilmektedir. Asıl güzel taraf ise bu işlem sonsuz kere tekrarlanabilmektedir. Bu nedenle ilk olarak, cam ambalaj atıklarını, ayrıştırarak toplamalıyız. Bunlara örnek olarak Süt, meyve suyu, kola, gazoz, su şişesi; salça, yoǧurt, konserve kavanozu verilebilir. Çevremizde, cam ambalajlarını çöpe atan tnıdıklarımız, komşularınız, arkadaşlarımızla bu bilgiyi paylaşmalıyız. Özellikle cam ambalaj atıklarını ayrıştırmak, çevremize ve ekonomimize nasıl katkıda bulunabileceǧimizi onlara anlatmalıyız.
Yeryüzünde doğayı kullanarak dönüştüren canlının en başında insanoğlu gelmektedir. Gerek nüfus gerekse doğayla olan ilişkisi bakımından insan, yeryüzünde gerçekleşen pozitif ya da negatif olayların başlıca meydana getiren durumundadır. Her canlı önce sağlıklı bir ortamda büyüyüp gelişebilir. Canlılar, yaşam özelliklerinin gerektirdiği ortamlarda yaşarlar. İnsanoğlu ise dünyanın neredeyse bütün coğrafyalarında yaşamayı başarabilmektedir. Ekvatordan kutuplara değin her coğrafyada insana rastlamak mümkündür.
Sağlıklı ve Temiz bir çevrede yaşamak, tüm canlıların hakkıdır. Temiz çevre, insanın sağlığı için en temel değerdir. Çevre ve insan sağlığının birbirlerinden etkileşimlerinin başlıcaları, su kirliliği, hava kirliliği ve yetersiz sağlık koşullarıdır. Bunun yanında tehlikeli kimyasal atıkların sağlığa etkilerine ilişkin henüz fazla bir bilgiye sahip değiliz. Gürültü ise modern çağlarda gittikçe yaygınlaşan bir sağlık ve çevre sorunudur. Ozonun incelmesi, İklim değişikliği, biyolojik çeşitliliğin eksilmesi ve toprak bozulması da çevresel etkileriyle birlikte insan topluluklarının sağlığını da etkiliyor. Çevreyle ilgili en önemli sağlık sorunları; kapalı ve açık alanlarda hava kirliliği, düşük su kalitesi, yetersiz temizlik ve tehlikeli kimyasallarla ilişkili olanlardır. Tüm bunların yol açtığı sağlık sorunları arasında ise solunum yolu ve kalp damar hastalıkları, astım, kanser ve alerjilerin yanı sıra üreme ve gelişim bozuklukları bulunmaktadır.
Gürültü kirliliği olarak tanımlanan sorunların yol açtığı başlıca sorunlarda sıkıntı, algı dağınıklığı ve uyku bozukluğudur.. Özellikle kent alanlarındaki trafik, ulaşım araçları insanların hava kirliliği ve gürültüye maruz kalmasına yol açıyor.
Atık pillerinde insan sağlığına ve çevreye çok büyük zararları bulunmktadır. Piller civa, kadmiyum, kurşun, çinko, mangan, lityum, demir, nikel, kobalt gibi bir çok kimyasal maddelerden üretilmektedir.. Pillerin öylece çöplere atılması, dolaylı veya doğrudan ortama vermek, çevre açısından oldukça büyük tehlikeler yaratmaktadır. Pillerin içinde barındırmış olduğu bu metaller toprağa ve oradan ise yeraltı sularına karışabilmektedir. En önce toprak kullanılmaz hâle gelerek metallerin sebep olduğu su kirliliği, sudaki ekosistemi alt üst etmektedir. Burada etkilenen sadece su ekosistemi değil, aslında bütün ekosistemdir. Zamanla bu etkiler insanlar üzerinde de görülmektedir. İnsan ve doğa sağlığını etkilediği bildiğimiz pek çok kirletici madde, ilerleyen günümüz teknolojileri sayesinde denetim altına alınmaya çalışılmaktadır. Çevreye ve sağlığa etkileri henüz iyi bilinmeyen, yeni ortaya çıkmakta olan sorunlar da vardır. Buna örnek olarak ise elektromanyetik alanlar, çevresel faktörlerden kaynaklı bazı bulaşıcı hastalıklar gösterilebilmektedir. Dünyanın oluşumundan bu yana, çevre ve insan sağlığı; kasırgalar, yangın, sel, heyelan, kuraklık gibi benzeri doğal tehlikelerle karşı karşıyadırlar Ormansızlaşma, çevre kirliliği ve tüm bunların sonucu olarak karşımıza çıkmakta olan iklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin azalması ise canlıların sağlığını sürekli tehdit etmektedirler.Tüm canlılar bu çevrenin içinde yaşamaktadırlar. Çevremizdeki besin kaynakları, su ve yaşadığımız ortamlar burada yer almaktadırlar. Yaşadığımız bu ortamların kirlenmesi ise sağlığımızı da şüphesiz doğrudan etkilemektedir. Çevremizde sağlığımıza etki eden diğer bazı etmenler; maruz kaldığımız radyasyon, fabrika atıkları, insan ve hayvan kaynaklı atıklardan kaynaklanmaktadır.
Gıda kirliliğinin insan sağlığına etki eden en önemli etkenlerden biri de gıdalardır. Gıdaların kirliliği sağlığımızı da olumsuz yönde etkiler. Gıdalar ise bu çevrenin kirlenmesinden etkilenir ler ve tüketime hazır hâle getirildikleri süreçte içinde geçtikleri her süreçte kirlenmektedirler. Günümüzde ise pek çok hastalığın sebebi gıda kirliliğinden kaynaklanmaktadır. Örneğin içme suyumuz ya da gıda zinciri yolu ile vücudumuza giren civa; sağırlık ve panik atak gibi nörolojik bozukluklara da neden olabilmektedir. Aynı zamanda merkezî sinir sistemimizin hasar görmesine ve de kansere yol açabilir. Karaciğer, böbrek ve beyin dokuları hasarı da yol açtığı hasarlar arasındadır. Tüm bunların yanında kromozomlarımıza da zarar vererek sakat doğumlara neden olabilmektedir..
Aynı zamanda hava kirliliği de sağlığımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Hava kirliliği diye tarif edilen; havada katı, sıvı ve gaz olarak bulunan yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı yaşamı ve ekolojik dengeye zarar vererek ya da yaşamdaki maddi nesnelerden yararlanmayı engelleyecek yükseklikteki miktar, yoğunlukta ve sürede atmosferde bulunması denilebilir. Havayı kirleten tüm bu etmenlerin çoğu solunum sistemimizi doğrudan etkilemektedir. Biz insanların yaşaması için ise temiz hava ve solunum kesinlikle olmazsa olmazdır. Bu yüzden oksijen sağlığımız için zorunlu etmendir.
Çevre Kirliliğinin Sebepleri
Trafiğe her geçen yıl daha fazla araç çıkmakta ve araçların yaydığı egzoz dumanları ozon tabakasının daha da incelmesine neden olmaktadır.
Kâğıt üretimi, toprak alanların genişletilmesi, hayvancılık alanları oluşturmak gibi sebeplerle ormanların yok edilmesi, ortama salınan oksijen miktarının azalmasına neden oluyor.
Fabrika bacalarından çıkmakta olan zehirli gazlar atmosferimizi kirleterek, havadaki oksijen oranını gittikçe azaltmaya devam etmektedir. Hava kirliliğinin artmasına, asit yağmurlarını oluşmasına yol açmaktadır.
Hastalık taşıyan hayvanların ortama yaydığı bakteriler ve virüsler, suya havaya karışmaktadır..
Fabrikalardan üretim aşamasının ardından atılan siyanür, fenol ve arsenik gibi toksik endüstriyel atıklar sulara karışmaktadır.
Tankerler ve borularla taşınmakta olan petrol, yaşanan türlü kazalar sonucu sulara karışmaktadır.
İnorganik tuzlar, yapay zirai mücadele ilaçları ve yine yapay organik kimyasal maddeler de sulara karışmaktadır.
Nükleer enerji santrali ve çeşitli nükleer deneme süreçleri, tıbbi içerikli üretimler ve çeşitli endüstri benzeri üretimler, radyoaktif madde içeriklere sahip hayvansal ürünler (et, balık, süt, vb.) ve bitkiler, insana ve yaşama zarar veren maddeleri de besin zinciriyle insanlarla birlikte diğer canlılara taşımaktadır.
Dünyamızda bir yandan çevresel kirlilik artmaktayken bir diğer yandan da kirliliğin insan yaşamına ve sağlığına olan etkileri önlenemez hâle gelmektedir. Diğer yandan bu artıklar çevresel kirliliğin daha anne karnından itibaren çocuğun yaşamını bile etkileyebilmektedir. Plastik içeren maddelerin zararları Amerikan Çevre Koruma Örgütü verilerine bakıldığında, ABD’de her geçen gün yaklaşık 10 kadar yeni kimyasal ürün kullanıma girmekte ve hâlen 87.000 kimyasal ürün günlük yaşamda kullanılmaktadır. Ülkemizinde aralarında bulunmakta olduğu gelişmekte olan ülkelerde, vücudumuzun hormon sistemini bozmakta olan maddelerin önemli bir bölümü ise plastik endüstrisinden kaynaklanmaktadır. Plastikler, artık günlük yaşantımızın bir parçası haline gelmiştir. Oyuncaklar,emzikler, ambalajlar, şişeler, temizlik maddeleri, giyim, kozmetik bazlı sanayi, parfümler, spor malzemeleri, telekomünikasyon malzemeleri, bilgisayarlar, ev içinde kullandığımız malzemelerin hemen hemen hepsi ve otomobillerden uçağa kadar birçok sahada kullanılmakta olduğumuz plastik, doğamızda çok yavaş ve çok zor yok olmaktadır.
Bir yandan böcek ilaçları Doğada kullanımı her geçen gün hızla yaygınlaşan böcek ilaçları da insan ve çevre sağlığı bakımından tehlikeler taşımaktadır. Böcek öldüren kimyasal ürünlerin yaklaşık yüzde 60’ı hormonların bozulmasına sebep olurken, günümüzde ise yaklaşık 21.000 adet böcek öldürücü (spor sahaları, parklar, tarımsal alanlar, bahçeler vb.) insanlar tarafından kullanılmaktadır. Ergenlik yaşında yaşanan değişimin nedenini ise Bilim adamları şöyle açıklamaktadırlar; son yıllarda özellikle ergenlik yaşının erkene yaşlara inmesi ve boy kısalığının, hormonlarımızı olumsuz etkileyen etmenlerden gerçekleştiğini ortaya koymaktadır. Diğer yandan ise, şunu çok iyi bilmemiz gerekir ki çevresel kirlenme, doğa ve insan sağlığına direkt etki etmektedir Sağlıklı bir yaşamı sağlıksız bir çevrede sürdürmek mümkün görünmemektedir.
Çevre Kirliliğinin İnsan Sağlığına Etkileri
Hava kirliliğinde ise daha çok açığa çıkan gazlardan önde geleni sülfürdioksit, solumamız yoluyla sorunlarına yol açarak, akciğerimizdeki dokuları zedeleyerek zarar vermektedir. Monoksit ise sinir sistemimizin çalışmasını olumsuz etkilemektedir. Kurşun bazlı içerikler ise özellikle çocuklarımızdada beynin zararlarına neden olmaktadır.Ve yine bol miktarda ortmada bulunan nitrojendioksit, nefes almamızı güçleştirerek astıma da neden olmaktadır. İçme sularına karışan bakteriler, virüsler ve çeşitli kimyasal yapılar da, insan vücuduna girerek türlü çeşit hastalıklara da yol açabilmektedir.Radyasyonun ise vücudumuzu etkilemesiyle bağışıklık sistemimizi felce uğratarak ve insan vücudunda kanser hücrelerinin oluşumuna ve yayılımına sebep olduğu gözlemleniyor
Atık Karton ve kağıdın Geri Dönüşümü
Kâğıdın hammaddesi ise selüloz diye adlandırılan bir maddedir. Selüloz, bitkilerin hücre yapısının önemli bir bölümünü oluşturan, bitkinin güçlü ve sert olmasını sağlayan bir karbonhidrattır.İşte bu Selüloz, bildiğimiz kâğıdın da hammaddesidir. Kâğıt üretmenin iki yolu bulunmaktadır. Birincisi, ormanlardan ağaç kesmek ve İkincisi de atık kâğıtlardan yeniden işleme yöntemiyle geri dönüştürmektir.
Kâğıdın Geri Dönüştürme hikayesi adım adım
Atık kâğıt ve kartonları, evlerimizde ayrıştırırız ve onları atık kâğıt kutuları veya kumbaralarına atılarak bunu sağlarız.
Bu kumbaraların içleri dolunca, bu atıkları toplayan kamyon onları alıp bir tesise götürür ve bu tesislerde atık karton ve kâğıtlar, bir makinenin içinde kırpılmak suretiyle küçük parçalara ayrılmaktadır.. Sonradan da el değmeden bu atıklar otomatik olarak balyalanmakta ve taşımak kolay olsun diye sarılarak deste yapılmaktadır. Balya haline getirilmiş bu kırpık kâğıtlar, kâğıt üretilen fabrikalara götürülmektedir.. Kırpık dediğimiz bu kâğıtlar burada, hamur kıvamına gelene dek suyla karıştırılmaktadır Koyu kıvama gelen bu kâğıt hamuru, bir makinenin içinde hızlı bir şekilde döndürülerek zımba teli ve buna benzer parçalardan dibe çökertilmesi sağlanır. Bunun ardından bu hamurun, mürekkep, yabancı madde ve yapıştırıcı maddelerinden arınması için sabunla temizlenmektedir.Ardından gelen sonraki aşamada ise hamur, hareket halindeki bir tel perdenin üzerine püskürtülmektedir. Bu hamur silindirlerle sıkıştırılarak, kurutulur ve büyük bir top hâline getirilir. Artık böylece atık karton ve kâğıtlar kullanılarak yeniden üretim sağlanmıştır.
Ormanlar dünyamızın ve dünya üzerinde yaşayan bütün canlıların oksijen kaynağıdır. Dünyanın akciğerleridir. Ormanlar havada yer alan karbondioksiti alıp oksijene dönüştürüp, havaya oksijen vermektedirler. İnsanlar ve hayvanların, akciğerleri olmadan soluk almaları mümkün değilse, tam olarak dünyamız da ormanlar olmazsa soluk alamazlar. Ormanlar, yağmur ve karı, dalları, yaprakları, gövdeleri ve kökleri ile tutmak suretiyle, selleri ve taşkınları engellemektedirler. Ormanlar, toprakları da korur. Ağaçların kökleri olmasaydı, yağmur suyu toprakları da süpürür götürür. Nihayetinde kâğıt yapımı için ağaçları kesmek, insanın kendi geleceğine zarar vermesi anlamına gelmektedir.
Atık ve artık kâğıtları yeniden işleme yöntemiyle geri dönüştürmek:
Artık işe yaramayan artık ve atık kâğıtlar, yeniden hamur hâline getirilmek suretiyle geri dönüştürülmektedirler.. Böylece kâğıt üretimi amacıyla ağaç kesme zorunluluğu ortadan kalkmış olur.1000 kg kâğıt ve kartonun geri dönüştürülmesi yoluyla 17 ağacın kesimi önlenmektedir. Yani bir yandan 17 ağaç yaşamını sürdürmeye devam ederken, atık konumundaki kâğıtlar, yeniden kâğıt üretim amacıyla hammadde olmaktadırlar. Atıkların yeniden kâğıt elde etme amacıyla üretime girmesi, çevremizin de daha az kirlenmesine sebep olması anlamına gelir. Böylece hava kirliliği ise yaklaşık yüzde 84, su kirliliği ise yüzde 35, su kullanımı da yüzde 45 oranında azalmaktadır.
Metal Ambalaj Atıkların Geri Dönüşümü
Artık işe yaramayan ambalajları çöpe atma yöntemi yerine, evinizde, işyerinizde ya da okulunuzda ayrıştırdığınızda, bu atıklar yeniden üretime girebilmektedir.. Yani atık kumbaralarında biriktirilen atık karton, kâğıt, cam, plastik ve metal ve benzeri ambalajlar, yeniden metale, plastiğe, kağıda ve cama dönüşmektedir. Burada göreceğimiz şudur ki, kullanılmış metal, cam, plastik ambalajlar, çöp değildir ve değerli birer malzemedirler. Sırf bu nedenle dahi geri dönüştürülerek kazanılması oldukça önemlidir.
Metal kaplarda bulunan meyve suyunu içtikten sonra, metal kutusunu suyla çalkalayıp temizleyerek ve ezerek kapladığıı alanı azaltarak atık kutusuna atmalıyız. Metal ambalajı ezip küçültmeden kutuya atarsak çok yer kaplar. Atık biriktirdiğimiz kutu dolduğunda, öteki atıklarla beraber, sokağımızda bulunan ya da mahallemizdeki atık kumbaralarına götürmemiz bu süreci kolaylaştıracaktır.Buradan. Atık ambalaj kumbarasında bulunan metal ambalaj atık, öncelikle geri dönüşüm tesisine götürülürler. Orada ilk işlem, metal ambalajı, metal olmayanlardan ayırmaktır. Bunun için o tesislerde dev mıknatıs kullanılmaktadır. Metaller, bu mıknatıs tarafından çekilirler; böylelikle kapak benzeri metal sınıfına girmeyen yabancı cisimler geride kalmaktadır. Daha sonra metal ambalaj atıklar, hacimlerinin daha da küçültülebilmesi için özel makineyle sıkıştırılırlar. Böylece daha da kolay taşınabilirler ve daha da az yer kaplar. Sıkıştırılan metal ambalaj, parçalanarak öğütülür. Öğütülen bu parçacıklar, yüksek sıcaklıkta fırınlarda eritilme sürecinden geçirilir ve sıcak hâlden, metal bloklar elde etmek için kalıplara dökülürler.Burada elde edilen metal bloklar sıkıştırılmak suretiyle istediğimiz kalınlığa getirilirler. Atık metal ambalajımız, yeni metal ambalajların üretimi için hazırdır. Metale biçim verilerek işlenir. Biçimlendirilmiş olan bu metal ambalajlar, meyve suyu fabrikalarında dolum tesisinde doldurulur ve marketlerde raflardaki yerlerini alırlar. Atık metal ambalajın geri dönüşümünden sadece ambalaj değil; bisiklet, çöp kutuları, araba parçası ve daha çok malzeme üretilir. Metal, yapısı itibariyle yeryüzünü oluşturan türlü minerallerin saflaştırılması yöntemiyle elde edilir. Evlerinizde metalleri hem ambalaj malzemesi şeklinde, hem de mutfak gereci olarak farklı türlerde görebilmekteyiz. Alüminyum ve çelik. Konserve kutuları, İçecek kutuları, yemeklik yağ tenekesi alüminyum ambalajlar bu sınıftadır. Bıçak, çatal, kaşık, tencere, çaydanlık benzeri mutfak gereçleri de çelikten yapılmaktadır.
Plastik Atıklarda Geri Dönüşüm hikayesini artık çok iyi biliyoruz ki atık ambalaj kumbarasına attıǧımız kağıt, cam, metal, kompozit ve plastik ambalaj, çöp deǧil, deǧerli hammaddedirler. Bu atıklar, geri dönüşüm tesisinde işlenir ve yeniden kâǧıt, cam, metal, kompozit ve plastik türevi ambalaj üretilmesi için hammadde hâline getirilmektedirler. Bunun için gerekli en önemli adım, artık ambalaj atıkları kaynaǧında, yani evimizde, iş yerimizde ve okulumuzda ayrıştırmaktan geçecektedir.
Plastik ise ham petrol, kömür, gaz kökenli maddelerdir. Bu nedenle de çürümez, toprakta çözünmeleri zordur, biyolojik olarak bozulmaz bir yapıdadırlar. Bu ise doğada bozulmadan uzun süreler kalabilmeleri anlamına gelmektedir. Plastik maddelerin bozulmazlar ama canlı ve çevre sağlığını bozarlar. Bir yandan toprağı kirletirler diğer yandan da su kaynaklarını zehirlemektedirler. Doğada bulunan her canlıya zarar verebilirler, hatta ve hatta kimi canlıların ölümlerine yol açmaktadırlar. Şöyle düşünürsek: Plastik ambalajdan yapılmış bir şişe, göl suyunu kirletir ve O suda yaşamakta olan balıkları tehlike altına almış demektir. O balığı yiyerek beslenecek olan diğer hayvan ya da insan da aynı tehlike altındadırlar. Plastik atıklarla kirlenmiş bir toprakta yetişen salatalık, patates, domatesi, marulu, soğan veya naneyi yediğinizi düşündüğümüzde; bahsettiğimiz topraktaki zehir, doğrudan vücudumuza geçiyor. Plastik atıklar gibi diğer atıkları da neden çöpe atmamamız gerektiği konusunu umarım daha iyi anlattık.
Bütünleşik (kompozit) ambalaj; karton-kağıt, plastik, alüminyum ve benzeri gibi farklı malzemelerden katman katman bütünleşerek oluşturulur. Bu farklı katmanların ise birbirinden el yordamıyla ayrılması imkansızdır. Yani iç içe geçerek, yapışarak, birbiriyle bütünleşen malzemelerle yapılan bu tür ambalajlara bütünleşik ambalaj demekteyiz. Çeşitli malzemelerin beraber kullanılması suretiyle, içecek ve yiyecek daha uzun sürelerde bozulmadan saklamayı mümkün kılar.
Bu kompozit ambalajları Ayrıştırma ve Öğütmede yönteminde; birden fazla ve farklı malzemenin bir araya getirilmesiyle elde edildiği için, geri dönüşüm süreçleri de farklı aşamalar yoluyla oluşur. Geri dönüşüm tesislerine gelen bu kompozit ambalaj atıklar,önce ayrıştırma işlemlerinden geçirilme aşamasında kâğıt, alüminyum, karton ve polietilen kısımlar birbirlerinden ayrılırlar. Ayrıştırılan bu kısımlar öğütülüp, yeniden üretim amacıyla hammadde hâline getirilmektedirler. Bu kompozit ambalajın atığının geri kazandırılan kâğıt kısmı, kâğıt geri dönüşümü sürecinde bir dizi işlemlerden geçirilirler ve tuvalet kağıdı, kâğıt mendil ve oluklu mukavva benzeri ürünlerin üretiminde kullanılırlar. bu kompozit ambalajın atığının geri kazandırılan polietilen ve alüminyum kısımları, kalorifik değeri yüksek olduğu için, bazı fabrikalarda, enerji geri kazanımı amacıyla ek yakıt olarak ta kullanılmaktadırlar. Bu kompozit ambalajlardan mobilya da üretilmektedir. Bu değerli atıklar, öğütülme işleminden sonra, preslenip yani merdaneler arasından geçirilerek sıkıştırılıp suntaya benzer bir malzemenin üretiminde kullanılır.Bu ise sandalye, masa, kitaplık gibi ahşap mobilyaların yapımında kullanılırlar.Şimdiye dek üzerinde konuştuğumuz atıklar, evsel atıklar sınıfına girmektedirler. Atıklar elbette bunlardan ibaret deǧildir kuşkusuz. Sanayi üretimi ile ortaya çıkan hurda, kullanılmayan makineler ise endüstriyel atık grubuna girmektedir.
Kelimeler: İstanbul hurda fiyat listesi Güncel hurda fiyatları İstanbul hurda fiyatları Geri dönüşüm